Saymakla bitmez aslında ...
O kadar çoklar ki...
Bazıları gizlemeye çalışıyor hislerini...
Bazıları gölgelemeye çalışırken belli ediyorlar kıskançlıklarını...
Bir örnek mi: Erdoğan Arıca, hani şu Lincol'ü sahada kovalayan adam...
Ne diyor:""Bana Rijkaard'ın başarısını gösterin. Barcelona hariç. Guardiola ilk senesinde daha iyiydi ondan. Barça hariç bir başarısını söyleyin. Kim istemiş de gitmemiş"
Sadece tek bi şey söyleyeceğim; "Barceleno'yu çalıştırmak başlı başına bir başarıdır" . Şampiyon yapmaktan, Şampiyonlar Ligi şampiyonu yapmaktan bahsetmiyorum bile.
Fatih Terim, Fiorentina gibi bir takım çalıştırırken Seri A da hepimiz sevindirik olmuştuk. Aman Allahım ne büyük başarıydı o Türk antrenörleri adına. Hele bir de bir senede oradan Milan'a zıplayınca daha bir acaip olmuştuk... Bizim hoca sezonun yarısını çıkaramdı Milan'ın başında o başarılı oluyorda. Hollanda Milli takımını çalıştıran; Barceleno gibi bir dünya devinin başında La Liga Ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan adama ne başarı var diyorsunuz...
Hikmet Karaman Hocaydı yanılmıyorsam.
Bir TV ropörtajınında, bir kaç arkadaşıyla birlikte Rijkaard'ın Barceleno antremanını izleyebilmek için özel izin aldıklarını ve antremandan sonra onunla kısa birde sohpet yapabilme ayrıcalığını ballandıra ballandıra örnekliyordu...
Yani Rijkaard Galatasarayı değilde; mesela Panathinakos'u çalıştırsaydı da Galatasaray'ıda eski yardımcısı Henk Ten Cate çalıştırsaydı. Ne olacaktı biliyormusunuz; Rijkaard hala erişilmez büyük hoca olacaktı ve bu çok bilenler bu sefer "komşu Rijkard gibi bir dünya devine takımı emanet ediyor bizse onun yardımcısına" diyeceklerdi...
Son sözü atalarımızdan söyleyerek bağlayalım; "it ürür kervan yürür!"
Yoksa Komyon arkası yazılarında yazdığı gibi "kıskananalar çatlasın!" mı demeliydik...
0 yorum:
Yorum Gönder