şeytanını bacağını kıraçağız diye, hep kendi kol bacağımızı kırdık. sakatsaraya döndü adımız.
hırslıydık ama yüreğimiz pırpır atıyordu.
hep olmadık anlarda, olmadık goller yedik.
alışkanlık gibi bi şey olmuştu.
bu eskişehirlerde de biz nasılsa yeneriz tripleri yapmışa benziyordu.
cimbom daha diriydi daha istekli. golüde erken bulduk.
ufukta iyi başlamıştı, iyi kurtarışlar yapmıştı. yine şansız bir hatayı yapmayıda ihmal etmedi.
dedik ya alışkanlık yapmıştı.
en çok beni üzende bu çoçuklarının morellerini kendine güvenlerini yiyip bitiriyordu.
beğenin beğenmeyin Rijkard yinede ikinci yarıya çıkarken takımını iyi monitve etmiş.
daha istekliydik.
sağ bekte bile doğru dürüst görev bulamayan serdar ters ayakta sol bekteydi mecburiyetten.
onların solundaki bizim eski volkana bakarken hani keşke satmasaydık der gibi bile olduk.
sonra oda ters ayakta yakalandı sağ ayağıyla uzaklaştıramadığı topu gol oldu.
maç esnasında ardayla o kadar yan yana geldiler ki belki eski anıları canlandı ardanın topunu asist sanıp golu yazdı.
eski bir dosttan güzel bir hediyeydi. gerçektende çok makbule geçti
bu ardayıda rahatlattı.
golden sonra oda eski günleri anımsattı bize.
biz bu günleri atlatacağız...
bunu oyuncuların gözünde belki göremiyrosunuz.
belki pek yatsıtmıyor da ama ben hocanın gözünde görüyorum bunu.
sizde dikkatlı bakın...
bu adam bu şekilde rezaleti kabullenip gitmez
bu takım çok daha iyi yerlere gelecek...
ohhhh beeee!
30 Ağustos 2010 Pazartesi
saat: 00:05
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder