skip to main | skip to sidebar

About me

Fotoğrafım
cheshni
Profilimin tamamını görüntüle
Paylas

Arşiv

  • ► 2011 (1)
    • ► Temmuz (1)
  • ▼ 2010 (4)
    • ▼ Ağustos (4)
      • ohhhh beeee!
      • sonu yoktu!
      • ve Mesut Real Madrid'te
      • Sivas maçı
  • ► 2009 (69)
    • ► Kasım (11)
    • ► Ekim (18)
    • ► Eylül (40)

İzleyiciler

Son Yorumlar

Kolay İngilizce

WordTest.com - Kelime Öğrenmenin En Hızlı Yolu

Translate to ..

FEEDJIT Live Traffic Feed

Google Analytics Alternative
Futtop

ohhhh beeee!

30 Ağustos 2010 Pazartesi

şeytanını bacağını kıraçağız diye, hep kendi kol bacağımızı kırdık. sakatsaraya döndü adımız.
hırslıydık ama yüreğimiz pırpır atıyordu.
hep olmadık anlarda, olmadık goller yedik.
alışkanlık gibi bi şey olmuştu.
bu eskişehirlerde de biz nasılsa yeneriz tripleri yapmışa benziyordu.
cimbom daha diriydi daha istekli. golüde erken bulduk.
ufukta iyi başlamıştı, iyi kurtarışlar yapmıştı. yine şansız bir hatayı yapmayıda ihmal etmedi.
dedik ya alışkanlık yapmıştı.
en çok beni üzende bu çoçuklarının morellerini kendine güvenlerini yiyip bitiriyordu.
beğenin beğenmeyin Rijkard yinede ikinci yarıya çıkarken takımını iyi monitve etmiş.
daha istekliydik.
sağ bekte bile doğru dürüst görev bulamayan serdar ters ayakta sol bekteydi mecburiyetten.
onların solundaki bizim eski volkana bakarken hani keşke satmasaydık der gibi bile olduk.
sonra oda ters ayakta yakalandı sağ ayağıyla uzaklaştıramadığı topu gol oldu.
maç esnasında ardayla o kadar yan yana geldiler ki belki eski anıları canlandı ardanın topunu asist sanıp golu yazdı.
eski bir dosttan güzel bir hediyeydi. gerçektende çok makbule geçti
bu ardayıda rahatlattı.
golden sonra oda eski günleri anımsattı bize.
biz bu günleri atlatacağız...
bunu oyuncuların gözünde belki göremiyrosunuz.
belki pek yatsıtmıyor da ama ben hocanın gözünde görüyorum bunu.
sizde dikkatlı bakın...
bu adam bu şekilde rezaleti kabullenip gitmez
bu takım çok daha iyi yerlere gelecek...

saat: 00:05 0 yorum  

sonu yoktu!

27 Ağustos 2010 Cuma

İmkansız bir sevdaydı bizimkisi, olmayacak bir umut, çaresiz bir karasevda.
zengin fabrikatör kızıyla, mahallenin, yakışıklı, namuslu ama fakir oğlanın aşkı gibi.
üstelik kızın alımlı çalımlı, zengin talipleride bir hayli fazlayken...
ve o fakir oğlan gibi rüyadan uyandı Ukraynada...
hayatın gerçekleri var; ama sevdadan gözümüz kararmış, hiç aynaya bakmıyoruz.
gerçi daha önceden başarmışlığımızda var...
bir kere oldu yine olur diyoruz.
oldu ama nasıl oldu demiyoruz.
bir Galatasaray yönetici eskisi, şimdinin spor yorumcucu " bu kadro, o kadrodan daha pahalı" demeye getiriyor lafı.
hadi be...
hocanın eline verin bir Hagi, bir Popescu, bir Taferal ne bileyim adam gibi sol bek mesela bir Küçük Hakan, ve beğenmedikleri bir Hakan Şükür.
Şu an var mı elinde adını unuttuğumuz Caponenin ayarında bir defans oyuncusu?
Beşiktaşın kadrosuna bak, ya FB kadrosu?
Türkiye ligindede bunlarla mücadele edeceğiz.
akşamki GS kadrosundan kaç tane futbolcuyu oynatır kendi takımnda Schuster?
Türkiye liginde bile ne yapabileceği muamma olan bir kadro artı birde UEFA ligini nasıl çıkarır?
sonu yoktu?
bari hayalide çabuk bitsin.
başarı hayal etmekle ama gerçekleri bilmekle elde edilir...
straji, taktik, oyun kurgusu hayale göre değil; gerçeklere göre yapılır!

saat: 12:26 0 yorum  

ve Mesut Real Madrid'te

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Türk Milli takımını tercih etmemişti.
bahanesi Almanların daha içten tavırları vs. idi...
kabahati birazda kendimizde aramamamız lazım gibi...
Yıldıray olayı ortada!
Mesut AlmaNları değil bizi seçseydi ne olurdu?
Real Madrid olurmuydu?
Ya Yıldıray yıllar önce almanları seçseydi?
***
fal açmaya gerek yok...
onu dünya kupasında izlerken keyiflendik, gururlandık...
şimdi Real Madrit'teki ilk Türk diye yazıyor İspanyol basını...
ve biz keyif almaya ve gururlanmaya devam edeceğiz İNŞALLAH?

saat: 01:24 0 yorum  

Sivas maçı

15 Ağustos 2010 Pazar

"Sivas bizden daha iyiydi. Daha hazır..." dedi, Galatasarayı hazırlaması gereken hoca.
Milli takımlarda oynayan oyuncularınında hazırlık maçlarında 90 dakika oynatılmasıneleştirdi, birde...
Yinede hazır değildik itirafı bile bi şeyler yapılması gerektiğinin anlaşıldığını gösteriyor.
Fakat görülmeyen bi şey var ya da ben yanlış görüyorum ya da kanıksandı artık, bir kanıksamayan benmiyim. O da şu yan top zafiyetimiz. Hani eskiler bir korner yarım gol derlerdi, ahanda bizim cimbom için söylenmiş bir söz işte. Korner, serbest atış olunca yüreğimiz ağzımıza geliyor.
Aslında dillendirmese de Rijkard'ta bunun farkında. Golden önce verilen faul olmayan, faul için, çok fazla tepki gösterdi. Nasılsa kafayı bizimkiler vurur ya da Aykut'um tutar diye düşünebilseydi, bu kadar sinirlenmezdi.
Yan toplarda kale direklerine hala adam konmuyor, sanki çok iyimişik gibi.
Bir sözde Servet'e çok fazla konuşmaya başladı hoca beni geçen sene son maçlarda niye oynatmadı diye. Keşke bu maçta oynatmasaydı. Söz yan toptan ve Servet'ten açılmışken siz kaç kez gördünüz ikisinin uyuştuğunu, yani Servet efendi o boyuna, o kalıbına karşı, aslanlar gibi çıkıp kaç yan top kesti?
Bu takıma en iyisinden bir kaleci, bir stoper bir ortasaha şart. Rakipler parzardan elma armut alır gibi seçe seçe alıyorlar, bizimkilerde son zamanı yani pazar artığını bekliyorlar galiba? Çünkü alınabilecek sakat oyuncuda kalmadı... Bir baksanıza bu sene sözleşme yapılan Kewell ve Baroş dahil sözleşme yapılanların çoğu sakat...
Rijkardın saha kenarında çıldırışının, sesiz feryadının bir yorumuda bu bence...

saat: 22:46 0 yorum  

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa
Kaydol: Kayıtlar (Atom)

Blog Design by Gisele Jaquenod

Work under CC License.

Creative Commons License